Hukuk Davalarında Yemin Delili

hukuk davalarinda yemin delili

I. Yemin Nedir?

Hukuk davalarında yemnin delili kesin ispat yöntemlerinden biridir. Yemin delili, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 225 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Kanuna göre yemnin, taraflardan birinin, bir vakıanın doğru olup olmadığı hakkında “namusu şerefi ve kutsal saydığı bütün inanç ve değerleri” üzerine beyanda bulunmasıdır.

Yemin, taraflardan birisi tarafından karşı tarafa teklif edilmektedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka deliller ile ispat etme imkanı kalmazsa, davayı ispat yükü üzerine düşmeyen tarafa yemin teklif edebilmektedir. Yani yemin ile bir kimse, davasının sonucuna etkili olan bir olayın ispatı için diğerine bir doğrulatma beyanı teklif edebilmektedir.

Bir vakıa hakkında yemin edildiğinde artık o vakıayla ilgili durum kesin olarak ispat edilmiş sayılmaktadır. Örneğin, davacı bir alacak davasında, davalıdan 50.000-TL alacaklı olduğunu iddia eder ve fakat bu iddiasını başka bir delille ispat edemezse, davalıya kendisine borcu olmadığına dair yemin teklif eder. Davacı borçlu olmadığına dair yemin ederse artık borcu olmadığı o davada kesin olarak ispatlanmış olur. Davacının davasının reddi gerekir. Eğer ki davalı borcu olmadığına dair yemin etmezse, borcu ikrar etmiş sayılmaktadır. İkrar da bir kesin delil türüdür.

II. Yemin Teklifi

Yemin deliline dayanmak isteyen taraflar dava ve cevap dilekçelerinde bunu açıkça belirtmek zorundadırlar. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu “tarafların dava ve cevap dilekçeleri ile delil listelerinde “sair deliller, her türlü delil, ve sair deliller” gibi ibarelerin bulunması halinde tarafların yemin deliline başvurmuş sayılamayacakları ve bu kapsamda hâkimin ispat yükü kendisine düşen tarafa “yemin teklifinde bulunma hakkı”nı hatırlatamayacağı” şeklinde karar vermiştir.

Yemin teklifi, ispat yükü kendisine düşen tarafça yapılmaktadır. İspat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Bu anlamda yemin delili son çare olarak başvurulan bir ispat yöntemidir. Ancak belirtilmelidir ki yeminden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf dahi yemin teklif edebilmektedir.

III. Yeminin Konusu

Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılmaktadır.

1. Yemine Konu Olamayacak Vakıalar

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 226’ncı maddesine göre aşağıdaki hususlar yemine konu olamaz:

a) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği vakıalar.

b) Bir işlemin geçerliliği için, kanunen iki tarafın irade açıklamalarının yeterli görülmediği hâller.

c) Yemin edecek kimsenin namus ve onurunu etkileyecek veya onu ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıalar.

2. Yemin Dinlenmeyecek Haller

İcra mahkemeleri özel görevli mahkemelerdir. İcra mahkemesi incelemesini yalnızca dosyaya sunulan yazılı delillere göre gerçekleştirir. Kural olarak tanık ve yemin deliline başvurulamaz. Yani icra mahkemesi yargılamasında taraflar yemin teklid edemez. Ayrıca ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi de yaptıramaz. İcra mahkemeleri uygulamada “kısıtlı (dar) yetkili mahkeme” olarak nitelendirilmektedir. Bu nedenle dar bir inceleme yapan icra mahkemesinin kararları da kesin hüküm teşkil etmez.

IV. Yemin Teklif Edilmesinin Sonuçları

Yemin teklif edilen kimse, duruşmada bizzat hazır bulunmadığı takdirde, kendisine yemin için bir davetiye çıkarılmaktadır. Geçerli bir özrü olmaksızın mahkemeye gelmeyen taraf veya gelmekle birlikte yemin etmeyen veya yemini iade etmeyen taraf yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılmaktadır.

1. Yemin Teklifinin Kabulü (Yeminin Edası)

Kendisine yemin teklif eden taraf mahkemeye gelir ve yemini kabul ettiğini bildirir. Yemin teklif olunan kimse, yemini edaya hazır olduğunu bildirdikten sonra, diğer taraf teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamaz ve yeni bir delil de gösteremez. Yemin, yalnızca kendisine yemin teklif edilen tarafça yerine getirilmektedir. Taraf vekilin taraf adına yemin etmesi mümkün değildir. Yemin, mahkeme huzurunda eda olunur. Hâkim, yeminin icrasından önce yemin edecek kimseye, hangi konuda yemin edeceğini açıklar, yeminin anlam ve önemini anlatır ve yalan yere yemin etmesi hâlinde cezalandırılacağı hususunda dikkatini çeker. Yemin teklif edilen tarafın kendisine sorulan sorular hakkında “gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum.” demekle yemin eda edilmiş sayılır.

2. Yeminden Kaçınma

Yemin için davet edilen kimse, yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılmaktadır. Yemin etmekten kaçınma üç şekilde gerçekleşebilmektedir. İlk olarak kendisine yemin teklif edilen taraf, yemin etmeyeceğini açıkça bildirirse yemini eda etmekten kaçınmış sayılır. İkinci olarak kişi sessiz kalırsa yani kendisine sorulan sorulara cevap vermez ise yemini eda etmekten kaçınmış sayılır. Son olarak kendisine yemin teklif edilen taraf yemin konusu vakıa hakkında bir bilgisi olmadığını beyan ederse yine yemini eda etmekten kaçınmış sayılır.

Yemini eda etmekten kaçnımış olan kimse artık yemin etmek isteyemez veya yemini iade edemez.

3. Yeminin İadesi

Kendisine yemin teklif edilen taraf bu yemini karşı tarafa iade edebilir. Kendisine yemin iade olunan kimse, yemin etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıa ispat edilememiş sayılır. Yemin ederse o vakıa kesin olarak ispatlanmış sayılır. Ancak dikkat edilmelidir ki; yeminin konusunu oluşturan vakıa, her iki tarafın değil, yalnızca kendisine yemin teklif edilen tarafın şahsından kaynaklanıyorsa yemin iade edilemez.

V. Yalan Yere Yemin

Hukuk davalrında yalan yere yemin eden kişi için Türk Ceza Kanunu’nun 275’inci maddesinde ceza öngörülmüştür. Buna göre yalan yere yemin delili eden kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası riski vardır. Ancak dava hakkında hüküm verilmeden önce kişi gerçeği söylerse ceza verilmemektedir. Hükmün icraya konulmasından veya kesinleşmesinden önce gerçeğin söylenmesi halinde ise, verilecek cezanın yarısı indirilir.

Hukuk yargılaması olan esas davada, yalan yere yemin nedeniyle açılan ceza davası bekletici mesele yapılmamaktadır.

Gökçe ARAL

Medeni Usul Hukuku Yayınlarımız

İletişim

Bizi Arayın : +90 212 909 86 34

Mail Gönderin : info@ballawyer.com

whatsApp →