Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu

ozel hayatin gizliligini ihlal sucu

I. Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu ve Cezası Nedir?

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu Türk Ceza Kanunu’nun 134’üncü maddesinde ve “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Bu suç düzenlemesiyle korunmak istenen hukuki değer kişilerin gizli yaşam alanıdır. Esasında bu suçun düzenlendiği 134’üncü maddede üç farklı suç fiili ve üç farklı ceza süresi öngörülmüştür:

134’üncü maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinde özel hayatın gizliliğini ihlal suçu düzenlenmiştir. Bu fiil için bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.

134’üncü maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde özel hayatın gizliliğinin görüntü veya ses kaydına alınarak ihlal edilmesi ve cezasının bir kat artırılacağı düzenlenmiştir. Buna göre hükmolunan ceza iki yıldan altı yıla kadar hapis cezasıdır.

134’üncü maddenin ikinci fıkrasında ise suçun nitelikli hali düzenlenmiştir. Buna göre özel hayata ilişkin seslerin ve görüntülerin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi halinde suçun cezası ise iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır.

1. Özel Hayatın Gizliliğinin İhlal Edilmesi (TCK 134/1)

Özel hayatın gizliliğini ihlal pek çok farklı fiil ile gerçekleşebilmektedir. Bir kimsenin diğer bir kişiyle ilgili olarak sadece özel yaşamını ilgilendiren dar bir çevreyle paylaştığı sağlık bilgileri, cinsel hayatı, dini inanışı gibi bilgilerin öğrenilmesi halinde bu suç oluşacaktır.

Beş duyu organi ile algılanabilecek şekilde bu fiil gerçekleştiğinde suç oluşmuş olacaktır. Örneğin kişin evinin gizlice izlenmesi, günlüğünün okunması, telefon konuşmalarının dinlenmesi bu suçu oluşturacaktır. Ancak özel bir çaba gerektirmeyecek şekilde öğrenme söz konusuysa suç oluşmaz. Örneğin bir kafede, başka bir kişin telefon konuşmasına kulak misafiri olunması durumunda bu suç oluşmayacaktır. Ayrıca kişinin sır alanına ait olayların araştırılıp öğrenilmesi de özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturacaktır.

En çok tartışma yaratan fiilerde biri de kişin kamusal alanda fotoğrafının çekilmesinin bu suçu oluşturup oluşturmayacağıdır. Yargıtay (Yarg. 12. CD. E. 2013/10841 K. 2014/8373, T.07/04/2014) ve AİHM kararları doğrultusunda kamusal mekanda kişilerin tanınmazlık prensibi gereği özel hayatlarının korunduğu ifade edilmektedir. Özel hayatın gizliliği hakkı, mekansal bir ayrıma tabii olmayıp kişilerin özel hayatlarının gizliliğini korumayı amaçladığı belirtilmektedir. Çekilen görüntü veya ses kaydının daha sonradan silinmesi veya imha edilmesi suçun oluşmasını engellemeyecektir. 134/1’de düzenlenen sırf hareket suçu olduğu için fotoğraf çekildiği anda suç oluşmuş olacaktır.

2. Özel Hayatın Gizliliğinin İfşa Yolu İle İhlali (TCK 134/2)

Maddenin ikinci fıkrası kapsamında görüntü veya seslerin mağdurun rızasının bulunmadığı yetkisiz kişilerin öğrenmelerini sağlayacak şekilde erişmelerine sunulması ifşa eylemine sebebiyet verecektir. Örneğin kişinin özel hayatına dahil olan bir görüntüyü arkadaşına gönderen failin ifşa suçunu işlediği kabul edilmektedir. Üçüncü kişinin fotoğrafı görmesi ya da sesi dinlemesinin önemi bulunmamaktadır. Failin, üçüncü kişinin öğrenebilmesini sağlayacak şekilde ifşa hareketi suçun oluşması bakımından yeterlidir.

İkinci fıkradaki suçun oluşabilmesi için ifşa edilen ses ve görüntü kayıtlarının birinci fıkra kapsamında elde edilmesine gerek yoktur. Yani hukuka uygun olarak elde edilmiş olsa bile söz konusu kayıtların kişinin rızası hilafına ifşa edilmesi bu suçu oluşturacaktır.

Belirtmek gerekir ki görüntü ve ses kayıtlarının adli makamlara verilmesi durumunda bu suç oluşmayacaktır. Zira kanun metnin ifşanın “hukuka aykırı” olması öngörülmüştür.

II. Özel Hayat Kavramı

Özel hayat kavramının sınırlarını tam anlamıyla çizmek zordur. Bununla birlikte, kişinin yalnızca belirli insanlarla ve rızasıyla paylaşmayı kabul ettiği kişiye özel hayat olayları ve bilgileri içeren alandır. Bu tanımdan sadece kişinin en yakınlarına, partnerine, aile bireylerine açtığı ve dört duvar arkasında yaşadığı olaylar ve bilgiler anlamı çıkarmak doğru değildir. Kişinin kamusal alanda da özel hayatı söz konusu olabilecektir. Bir kimsenin kamuya açık olanda bulunuyor olması onun ses veya görüntü kaydının alınabileceği anlamına gelmez. Çünkü kamusal alanda “kalabalığın içinde dikkat çekmezlik, tanınmazlık, bilinmezlik” prensibi geçerlidir. Buna göre kişi, günlük hayat akışı içinde gittiği mekanların, görüştüğü insanların, yaptığı fiillerin bilinmemesini isteyebilmketedir. Bu yüzden somut olaya göre kişinin sosyal konumu, mesleği, rızası, özel hayata müdahalenin derecesi gibi ölçütler göz önüne alınarak değerlendirme yapılmalıdır.

Örneğin; sokakta yürüyen kişinin videosunu gizlice çekilmesi, yolda yürüyen bir kadının etek altı görüntülerinin çekilip paylaşılması ya da plajda mayo ile güneşlenen bir kadının fotoğraflarının çekilip bir dergi kapağında paylaşılması, sosyal medyada gizli hesap olarak adlandırılan kişilerin sadece sınırlı sayıda takipçileriyle paylaşımda bulundukları sosyal hesaplarından kişilerin paylaşımlarının rızaları dışında üçüncü kişilerce ihlal edilmesi Yargıtay tarafından özel hayatın gizliliğinin ihlali olarak kabul edilmektedir.

III. Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Cezayı Attıran Nedenler (TCK 137)

Özel hayata karşı suçların nitelikli hali kanunun 137’nci maddesinde tek bir madde altında toplanmıştır. Suçun basit hali bakımından fail için bir ayrım gözetilmez. Ancak suçun nitelikli halinin meydana gelebilmesi için failin kamu görevlisi tarafından işlenmesi gerekir. Diğer nitelikli halleri de inceleyecek olursak özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun; “Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle ve belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.”

IV. Şikayet Süresi, Dava Zamanaşımı, Uzlaştırma

Özel hayataın gizliliğini ihlal suçu şikayet tabi bir suçtur. Şikayet süresi fiili ve faili öğrenmeden itibaren 6 aydır. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun dava zamanaşımı ise suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıldır. Bu suç aynı zamanda uzlaştırmaya tabi bir suçtur. Uzlaştırma prosedürü uygulanacaktır.

Gökçe Aral

Ceza Hukuku Yayınlarımız

İletişim

Bizi Arayın : +90 212 909 86 34

Mail Gönderin : info@ballawyer.com

whatsApp →