Uluslararası Ticari Sözleşme Hazırlanması

I. Uluslararası Ticari Sözleşme Nedir?

Ticaret”, kelime anlamı ile ürün,mal vb. Alım satımı, kazanç amacıyla yürütülen alım satım etkinliği anlamına gelmekle birlikte terim olarak; üretici ve tüketici arasında mal ve hizmetlerin el değiştirmesi işlemi anlamına gelir. “Uluslararası ticaret”, farklı ülkelerde ikametgahı, iş merkezi veya mutat meskeni olan ya da farklı devletlerin vatandaşlığına sahip olan gerçek veya tüzel kişiler arasındaki mal ve hizmet değişimleri anlamı taşımaktadır. “Uluslararası ticari sözleşme” ise, yabancılık unsuru taşıyan sözleşmeler için kullanılan isimdir. Bir görüşe göre; bir sözleşmenin uluslararası karakterde olabilmesi için sözleşmenin birden çok hukuk sistemi ile olan irtibatı esas alınmalıdır. Bir başka görüşe ise sözleşmenin uluslararası karaktere sahip olduğunun kabulü için sözleşme ile ilgili kişi veya coğrafi unsurlar göz önünde bulunmalıdır.

Günümüzde çağdaş eğilimler; sözleşmelerin uluslararası ticari sözleşmeler kapsamına; uluslararası ticareti ilgiliendiren fakat şahsi ve coğrafi bakımından yabancılık unsuru taşımayan uluslararası ticari sözleşmeleri de dahil etmektedir.

 

II. Uluslararası Ticari Sözleşme Hazırlanmasında Dikkat Edilecek Hususlar

1. Müşteriyi Tanıma

Uluslararası ticaret kendi içinde ödeme riski, anlaşmadan kaynaklanan riskler, ulaşım riski, dava edilme riski, kur farkı riski vb. Gibi riskler barındırır. Uluslararası ticarette sözleşme ne kadar iyi hazırlanırsa hazırlansın, öncelikle sözleşme taraflarının birbirlerini tanıması ve ticari ilişkinin güven ilkesine dayanması risklerin çoğunu en az seviyeye indirecektir. Bu nedenle müşteriyi tanıma risklerden korunmanın ilk ve en önemli yoludur. Bunun için müşterinin tüzel kişiliğinin ne olduğu ve şirket merkezinin nerede bulunduğu, kaç yıldır ticari faaliyette bulunduğu, kaç personel çalıştırdığı, en önemli referanslarının ve müşterilerinin kimler olduğu en çok kimlerden mal aldığı yıllık cirosunun ne kadar olduğu, piyasadaki itibarı, ödeme sicilinin nasıl olduğu, aleyhinde dava açılmış olup olmadığı, şirket yöneticilerinin kimler olduğu, iş performanslarının nasıl olduğu gibi hususların öğrenilmesi çok önemlidir.

 

2. Sözleşme Yapma Ehliyeti

Taraflar arasındaki ticari ilişkinlerin temelini oluşturan sözleşmenin hukuki bakımdan bağlayıcı olması için öncelikle tarafların sözleşme yapma ehliyetine sahip olmaları gerekir. Tarafların sözleşme ilişkisine başlamasından önce birbirlerinin imza sirkülerini veya yetki belgesini isteyip incelemeleri ileride doğabilecek muhtemel “ehliyetsizlik” iddialarının önüne geçecektir.

Türk hukukunda 5718 sayılı MÖHUK’un 9. Maddesinde hak ve fiil ehliyeti, ilgilinin milli hukukuna, uluslararası ticari sözleşmelerin en yaygın aktörü durumundaki şirketlerin ehliyeti, şirket ana sözleşmesinde yer alan idare merkezi hukukuna tabi kılınmıştır. Ancak fiili idare merkezinin Türkiye’de olması halinde Türk Hukuku uygulanacaktır.

 

3. Sözleşme Yapma Yetkisi

Taraflar sözleşme yapmadan önce birbirlerinin bu sözleşmeyi yapmak için temsil ve ilzama yetkili olup olmadıklarını kontrol etmelidir. Bunun için öncelikle karşı taraftan imza sirküleri ve yetki belgesi istenmelidir. Bu konuda gerekirse konsolosluklardan veya o ülkenin resmi kurumlarından teyit edilmelidir.

Ticari sözleşmelerin bir tarafının devlet veya devlet kuruluşları olduğu sözleşmelerde; yargı yolunu kapayan durumların önüne geçilebilmesi için devlet veya devlet kuruluşunun aktif ve pasif dava ehliyetine haiz olduğu ve kendi ülkesinin kanunlarına göre sahip olduğu yargı muafiyetinden feragat ettiği ve herhangi bir uyuşmazlık halinde yargı muafiyetini ileri sürmeyeceğini belirten hükümlere de sözleşmede mutlaka yer verilmelidir.

 

4. Sözleşmede Şekil Şartları

Uluslararası sözleşmeler genel olarak şekil şartına tabi değildir. Ancak taraflar arasında yazılı şekilde yapılmayan sözleşmelerin ispatı da çok zor olacaktır. Yazılı sözleşme ile yapılan sözleşmelerin ise sözleşmede düzenlenmeyen hususların doldurulmasında bir hukuk sistemine dahil olma söz konusu olacaktır. Bunun için kanunlar ihtilafı kurallarına başvurulacaktır. Ancak tarafların; kendi iradeleri ile hukuk seçimi yaptıkları ve sözleşmenin esaslı unsurlarını yazılı olarak belirledikleri sözleşmelerde kanunlar ihtilafı problemlerini de asgariye indirecektir.

Türk Hukukuna göre; uluslararası ticari sözleşmeler; yapıldığı ülkenin veya esasa uygulanacak hukukun öngördüğü şekle uygun yapılmış ise şekil bakımından geçerlidir.

 

5. Lisan ve Yorum Sorunları

Uluslararası ticari sözleşmedeki tarafların farklı hukuk ve kültürlerden geldikleri için sözleşmenin ifasını engelleyecek yorum sorunlarının çıkması söz konusu olabilir. Sözleşmede dile getirilen kavramların tarafların anadillerinde farklı manaları taşıması mümkündür. Bu nedenle sözleşmenin hazırlanması esnasında kullanılacak dil çok önemlidir. Sözleşmenin yazılmasında kullanılacak dil son derece sade, açık ve net olmalıdır. Sözleşmelerin birden fazla dilde hazırlanması da uluslararası ticarette uygulanan yöntemlerden biridir.

Tarafların irade açıklamalarının yani sözleşmedeki hükümlerin yorumlanmasında da farklı metotlar ortaya çıkabilir. Bunun için Türk Hukukunda güven teorisi ismi verilen yorum metodu kullanılır. Güven teorisine göre; muhatabın kendisince bilinen şartlar karşısında irade beyanına vereceği anlamın araştırılması gerekir.

 

III. Uluslararası Ticari Sözleşme Hazırlanırken Dikkat Edilmesi Gereken Gereken Unsurlar

Uluslararası ticari sözleşmelerin hazırlanması sırasında sözleşmenin esaslı unsurlarının yazılı sözleşmede yer alması önem arzetmektedir. Bununla birlikte;

sözleşmede muhtemel uyuşmazlıkların önüne geçilebilmesi için; örneğin sözleşme mal-satım sözleşmesi ise satılan malın türü, miktarı ve kalite açısından malların tarifi, teslimat tarihi gibi sözleşme hizmet sözleşmesi ise verilecek hizmetin esaslı noktaları, fiyat, ödeme tarihi ve yöntemi gibi hususlara yer yer verilmesi de yerine olacaktır.

 

1. Sözleşme Tarihi

Sözleşme tarihi özellikle ödemenin ya da teslimatın; sözleşmenin yapıldığı tarihe atıf yaptığı sözleşmelerde önem taşır.

Bir diğer husus ise yabancı devletlerde tarihi gösteren formatın ay ve gününün değişik şekilde düzenlenmesidir. Örneğin ABD’de de tarih formatı ay, gün, yıl şeklindeyken ülkemizde gün, ay, yıl şeklinde yazılmaktadır.

 

2. Sözleşme Konusu Malın Cinsi , Nev’i ve Kalitesi

Uluslararası mal alım-satım sözleşmelerinde malın cinsi, nev’i ve kalitesinin sözleşmede belirtilmiş olması önemlidir. Malların cinsi ve nevi belirlenirken özellikle uluslararası terimler kullanılmalıdır. Eğer mallar çok çeşitli ise, bunlarla ilgili açıklayıcı bilgilere sözleşmeye ayrı bir tanıtım belgesi şeklinde de eklenebilir. Bunun sözleşmenin eki olduğu da ayrıca sözleşmeye yazılmalıdır.

Uluslararası ticarette ödeme aracı olarak kullanılan akreditif ve vesaik mukabili ödeme şekillerinde bankaların sadece evrakların kontrolünü yapmakla yükümlü olması ve evrakların tamamlanması halinde ödeme yapılması nedeniyle; sözleşme konusu malların kalitesi çoğu zaman denetlenmemektedir. Bu nedenle muhtemel uyuşmazlıkların önüne geçilebilmesi için sözleşme konusu malların prova amaçlı numunesi sözleşme safhasından önce kalite açısından kontrol edilmelidir.

 

3. Malın Miktarı

Uluslararası ticari sözleşmelerde ortaya çıkan bir diğer sorun ise akreditif metinlerinde ve sözleşmelerde mal miktar ve değerlerinin kesin rakamlarla ifade edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Örneğin 5.000 ton mal için kayıt içeren bir sözleşmede malın 4.999 ton olması ya da 5.001 ton olması arasında fark vardır. Bu nedenle sözleşmede tolerans hükmüne yer verilmesi yerinde olacaktır.

Bir diğer husus ise yabancı devletlerde kullanılan birimlerin farklı anlama gelmesinden kaynaklanabilir. Örneğin bir ton ifadesi ile “metric ton” kastedilmiş ise bu 1000 kg veya 2204,6 lbs anlamına gelir. “Short ton” ifadesinde ise 907 lg veya 2000 lbs long ton ifadesinde ise 1016 kg veya 2240 lbs anlamına gelir. Ölçü birimlerindeki farklı anlaşılmaları ortadan kaldırılması için birim ile ne kastedildiğinin sözleşmeye yazılmasında fayda vardır. Uluslararası ticari sözleşme hazırlama

 

4. Malın Hangi Bedelle Satılacağı – Ücret / Fiyat

Ödeme şekli uluslararası ticari sözleşmelerde bulunması gereken olmazsa olmaz koşulların en başında gelir. Uluslararası ticarette peşin ödeme, akreditif, vesaik mukabili ödeme, mal mukabili ödeme, kabul kredili ödeme, karşı-ticaret, müşterek hesap ve konsinye satışlar, mahsuben ödeme gibi farklı ödeme yöntemleri geliştirilmiştir. Ödeme yeri ve zamanı da seçilen ödeme yöntemine göre şekillenir.

 

5. Ödeme Şekli , Ödeme Yeri ve Ödeme Zamanı

Ödeme şekli uluslararası ticari sözleşmelerde bulunması gereken olmazsa olmaz koşulların en başında gelir. Uluslararası ticarette peşin ödeme, akreditif, vesaik mukabili ödeme, mal mukabili ödeme, kabul kredili ödeme, karşı-ticaret, müşterek hesap ve konsinye satışlar, mahsuben ödeme gibi farklı ödeme yöntemleri geliştirilmiştir.

 

6. Malların Ne Şekilde Teslim Edileceği – Incoterms

Uluslararası ticaretle paralel olarak; tarihi gelişim içinde Milletlerarası Ticaret Odasının uluslararası ticarette kullanılan terimleri yeknesaklaştırdığı INCOTERMS terimler uluslararası ticari sözleşmelerde sıkça kullanılmaktadır.

INCOTERMS terimleri taşıma şeklini ve şartlarını, teslimatın ne zaman tamamlanacağını, tarafların teslimat şartlarını, kayıp riskini hangi anda satıcıdan alıcıya geçtiğini, taşıma masraflarının satıcı ve alıcı arasında nasıl paylaşılacağını tespite yarayan terimlerdir.

Taraflar sözleşmelerinde Incoterms terimlerinden birine atıfta bulunarak tüm taşıma hususlarını tek bir kelime ile karara bağlamış olacaktır.

 

7. Beklenmedik Hal ve Mücbir Sebepler

Uluslararası ticari sözleşmeler yürürlüğe girdikten sonra tarafların iradesi dışında ortaya çıkan bazı olaylar, bazen sözleşmenin ifasını imkansız hale getirebilir. Örneğin savaşlar, iç karışıklıklar, isyan ve ayaklanmalar, grevler, sel felaketleri ve yangınlar, depremler sözleşme taraflarının yükümlülüklerini yerine getirmesini olağanüstü derecede zorlaştırabilir veya imkansız hale sokabilir. Tarafların bu gibi durumları sözleşmelerinde öngörerek mücbir sebep ve beklenmeyen hal olarak sözleşmelerinde yer vermeleri gerekir. Sözleşmelerde hard ship klozu bulunmadığı hallerde ihtilaf durumunda başvurulacak yargı yoluna göre farklılık ortaya çıkmaktadır. Özellikle tahkim şartı bulunan uluslararası ticari sözleşmelerde; hakemler hard ship klozunun bulunmamasını tarafların seçimi olarak görmekte ve bundan dolayı tarafların ileri sürdükleri mücbir sebep veya beklenmedik halin sözleşmede yer almamasından dolayı değerlendirmede bulunmamaktadır.

 

8. Uyuşmazlıkların Çözüm Yolları – Hukuk Seçimi – Uyuşmazlık Çözümü Seçimi – Yargı Yolu

Uluslararası ticari sözleşmelerde ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklarının çözülmesi için seçilecek yöntem de sözleşmede yer verilmesi gereken önemli hususlardan biridir.

Uluslararası ticari sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü için genel olarak üç yöntem belirlenmesi mümkündür. Bunlardan birincisi tarafların uyuşmazlığı dostane ilişkilerle çözmesi yöntemidir. İkincisi; milli mahkemelere başvuru üçüncüsü ise alternatif çözüm yollarından birine başvurudur.

 


 

Uluslararası ticari sözleşmelerin hazırlanması konusunda avukat arayışınız mı var? BAL Avukatlık Bürosu ile iletişime geçin.

Uluslararası Ticaret Hukuku alanında sunduğumuz hizmetleri inceleyin. Detaylı Bilgi

İletişim

Bizi Arayın : +90 212 909 86 34

Mail Gönderin : info@ballawoffice.com

whatsApp →