Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu

I. Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Kavramı ve Niteliği

Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu genel olarak, TTK’nın İkinci Kitabı’nın ( Ticaret Şirketleri) Dördüncü Kısmının (Anonim Şirket) İkinci Bölümü’nde düzenlenmiştir.

Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulunun hukuki sorumluluğı TTK m. 549 – 563 hükümleri arasında; cezai sorumluluklar ise TTK m. 562’de düzenlenmiştir.

Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu anonim şirketin yasal ve zorunlu organlarından biri olup (TTK. m. 359/1) şirketin yönetim ve temsil organıdır. (TTK. m. 365/1) Yönetim kurulu, süreklilik arzeden bir kurul organı olup; gerçek veya tüzel kişi yönetim kurulu üyesi olabilir.

Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu ile genel kurul arasında bir astlık-üstlük ilişkisi söz konusu değildir. Zira yönetim kurulunun devredilemez görev ve yetkilerine haiz bağımsız bir organ olduğu açıktır.

 

II. Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulunun Teşkili

A. Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üye Sayısı

Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Yönetim kurulu bir veya daha fazla kişiden oluşabilir. Yönetim kurulu üyesinin tüzel kişi olması da mümkündür.

Özel kanunlar ile düzenlenen anonim şirketlerde ise yönetim kurulu üye sayıları özel olarak düzenlenmiştir. ( Bankacılık Kanunu m.23/1, Sigortacılık Kanunu m.4/1, kurumsal yönetim ilkelerini benimseyen anonim şirketlerde en az beş kişiden oluşur)

TTK m. 339/2-g ye göre yönetim kurulu üyelerinin “sayısının” esas sözleşmede gösterilmesi zorunludur.

 

B. Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyelerinin Seçimi

Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri kuruluşta kurucular tarafından esas sözleşme ile ve daha sonra genel kurul tarafından seçilir.

Ancak anonim şirketlerde yönetim kurulu üyesi olan kamu tüzel kişilerinin atadıkları temsilcilerin yönetim kurulu üyesi olan kamu tüzel kişilerince her zaman değiştirilmesi mümkündür.

TTK md. 363/1’e göre yönetim kurulu üyelerinden birinin üye sıfatını kaybetmesi durumunda yönetim kurulu geçici bir yönetim kurulu üyesi seçebilir. Ancak toplantı yeter sayısının sağlanamaması durumunda yönetim kurulunun geçici üye seçmesi de mümkün değildir. Bu halde yönetim kurulu TTK m. 410/2’ye göre tek bir pay sahibi mahkemenin izniyle genel kurulu toplantıya çağırarak boşalan üyeliklere yeni üyeler atanması için genel kurul kararı alacaktır.

 

C. Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyelerinin Seçilebilme Nitelikleri

TTK m. 359/3 yönetim kurulu üyelerinin ve tüzel kişi adına tescil edilecek gerçek kişinin tam ehliyetli olmasını şart koşmuştur. Bunun dışında esas sözleşme ile yönetim kurulu üye seçilecek kişilerde aranan kriterler düzenlenebilir. Ancak TTK m.340’ta öngörülen emredici hükümler ilkesinden sapacak nitelikte şartların üye seçilebilme kriteri olarak konulmaması gerekir.

TTK m. 363/2’ye göre; üyelerden birinin iflası, kısıtlanması kanundan veya esas sözleşmeden doğan üyelik niteliklerini kaybeden kişinin üyeliği herhangi bir işleme gerek kalmaksızın kendiliğinden sona erer.

Esas sözleşmede özel olarak hüküm olmadığı takdirde, pay sahibi olma, Türk vatandaşı olma, Türkiye’de ikametgahı bulunma şartı, eğitim, meslek gibi şartlar yönetim kurulu üyeliği için aranmamaktadır.

 

D. Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyelerinin Görev Süresi

TTK m. 362’ye göre yönetim kurulu üyeleri en çok üç yıl için seçilebilirler. Esas sözleşmede aksine bir hüküm olmadıkça yönetim kurulu üyelerinin tekrar seçilmesi de mümkündür.

Görev süresi sona eren yönetim kurulunun ve üyesinin görev ve yetkileri de kendiliğinden sona erer. Ancak geçici yönetim kurulu üyesi bir sonraki genel kurul toplantısında yeniden seçilemezse görev süresi genel kurul kararıyla son bulacaktır.

 

E. Yönetim Kurulu Üyelerinin Seçilebilme Nitelikleri

TTK m. 359/3 yönetim kurulu üyelerinin ve tüzel kişi adına tescil edilecek gerçek kişinin tam ehliyetli olmasını şart koşmuştur. Bunun dışında esas sözleşme ile yönetim kurulu üye seçilecek kişilerde aranan kriterler düzenlenebilir. Ancak TTK m.340’ta öngörülen emredici hükümler ilkesinden sapacak nitelikte şartların üye seçilebilme kriteri olarak konulmaması gerekir.

TTK m. 363/2’ye göre; üyelerden birinin iflası, kısıtlanması kanundan veya esas sözleşmeden doğan üyelik niteliklerini kaybeden kişinin üyeliği herhangi bir işleme gerek kalmaksızın kendiliğinden sona erer.

Esas sözleşmede özel olarak hüküm olmadığı takdirde, pay sahibi olma, Türk vatandaşı olma, Türkiye’de ikametgahı bulunma şartı, eğitim, meslek gibi şartlar yönetim kurulu üyeliği için aranmamaktadır.

 

F. Belirli Grupların Yönetim Kurulunda Temsili

Esas sözleşmede öngörülmek şartı ile, belirli pay gruplarına, özellik ve nitelikleriyle belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine ve azlığa yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınabilir. Bu amaçla, yönetim kurulu üyelerinin, belirli bir grup oluşturan pay sahipleri, belirli pay grupları ve azlık arasından seçileceği esas sözleşmede öngörülebileceği gibi, esas sözleşmede yönetim kurulu üyeliği için aday önerme hakkı da tanınabilir.

Genel kurul tarafından yönetim kurulu üyeliğine önerilen adayın veya hakkın tanındığı gruba ve azlığa mensup adayın haklı bir sebep bulunmadığı takdirde üye seçilmesi zorunludur. Bu şekilde tanınacak temsil edilme hakkı, halka açık anonim şirketlerde yönetim kurulu üye sayısının yarısını aşamaz.

Maddenin ilk fıkrasındaki “belirli bir grup oluşturan pay sahipleri” ifadesinin önün getirilen “özellik ve nitelikleriyle” ifadesi, belirli bir grup oluşturan pay sahiplerini tanımlama maksadı taşımaktadır. Yönetim kurulunda temsil yetkisi tanınan grubun, esas sözleşmede tanımlanması gerekmektedir.

Belirli bir grup oluşturan pay sahiplerinin ve pay grupları gibi azlığın da belirlenebilir olması gerekmektedir.

 

G. Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyeliğinin Sona Ermesi

Yönetim kurulu üyeliği kanun veya esas sözleşmede gösterilen üyelik niteliklerinden birinin kaybedilmesiyle, görev süresinin dolması, ölüm, istifa veya azil sebepleriyle kendiliğinden sona erebilir.

Yönetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin dolmasıyla üyelikten kaynaklanan görev ve yetkileri sona erer. TTK m.410/1’e göre görev süresin dolmuş olan yönetim kurulunun tek yetkisi genel kurulu toplantıya çağırmak olarak düzenlenmiştir.

Yönetim kurulu üyesi tek taraflı bir irade beyanı olan istifa ile görevine son verebilir. İstifa beyanı, şirkete ulaşmakla birlikte hüküm ve sonuç doğurur. TTK m. 31/1 istifanın ticaret siciline tescilini zorunlu kılmıştır. Ancak bu tescil işlemi kurucu değil açıklayıcı niteliktedir. Bunun anlamı ise tescil ve ilan yapılmadığı sürece yönetim kurulu üyeliği sıfatı ve bu sıfata bağlı yetkilerin kaybı ile iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyecek olmasıdır.

TTK m. 364’e göre genel kurul tarafından yönetim kurulu her zaman görevinden alınabilir.

 

III. Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulunun Görev ve Yetkileri

Anonim şirket yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. (TTK m. 365) Bu hüküm yönetim kurulunun en temel görev ve yetkisini ifade etmektedir. Yönetim yetkisi şirketin iç ilişkilerinin düzenlenmesi olarak, temsil yetkisi ise dış ilişkilerin düzenlenmesi olarak tanımlanabilir.

 

A. Yönetim Yetkisi ve Devri

Yönetim yetkisi, TTK m. 367 uyarınca yönetim kurulu üyelerinin bir veya bir kaçına, devredilemez görev ve yetkiler hariç olmak şartıyla, tamamen veya kısmen devredilebilir. Ayrıca yönetim yetkisinin, yönetim kurulunun dışında üçün bir kişiye de bırakılması mümkündür.

Yönetim yetkisinin devredilebilmesi için, esas sözleşmede yönetimin devrine olanak sağlayan bir hükme yer verilmiş olması, esas sözleşmedeki hükme uygun olarak yönetim kurulu kararının alınması ve devrin sonucunda yönetimin alacağı durumu, işleyişi düzenleyen, görev alanlarını ve tanımlarını gösteren bir iç yönergenin hazırlanması gerekmektedir.

Yönetim kurulunun yönetim yetkisini devretmesi halinde TTK m.375/1-e ye göre üst gözetim yetkisi devam etmektedir. Bunun anlamı yönetim kurulunun yönetim yetkisini devrederek sorumluluktan kurtulmasının mümkün olmadığıdır.

 

B. Devredilemez Görev ve Yetkiler

TTK m. 375’te anonim şirketlerde yönetim kurulunun devretmesinin mümkün olmadığı görev ve yetkiler düzenlenmiştir. Buna göre;

  • Şirketin üst düzeyde yönetimi ve bunlarla ilgili talimatların verilmesi.
  • Şirket yönetim teşkilatının belirlenmesi.
  • Muhasebe, finans denetimi ve şirketin yönetiminin gerektirdiği ölçüde, finansal planlama için gerekli düzenin kurulması.
  • Müdürlerin ve aynı işleve sahip kişiler ile imza yetkisini haiz bulunanların atanmaları ve görevden alınmaları.
  • Yönetimle görevli kişilerin, özellikle kanunlara, esas sözleşmeye, iç yönergelere ve yönetim kurulunun yazılı talimatlarına uygun hareket edip etmediklerinin üst gözetimi.
  • Pay, yönetim kurulu karar ve genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin tutulması, yıllık faaliyet raporunun ve kurumsal yönetim açıklamasının düzenlenmesi ve genel kurula sunulması, genel kurul toplantılarının hazırlanması ve genel kurul kararlarının yürütülmesi.
  • Borca batıklık durumunun varlığında mahkemeye bildirimde bulunulması.

TTK m. 375 dışında yönetim kurulunun devredilemez görev ve yetkileri mevcuttur :

  • TTK m. 199’da öngörülen bağlılık raporunun ve TTK m. 516’da düzenlenen yıllık faaliyet raporunun hazırlanması, şirketin borca batıklığından şüphelenildiği hallerde TTK m. 376’nın yönetim kuruluna getirdiği yükümlülükler,
  • TTK m. 377’de yer alan yönetim kurulunn şirketin iflasının ertlenmesini istemesi yönetim kurulunun devredilemez görev ve yetkileri arasındadır.

 

C. Temsil Yetkisi ve Devri

Anonim şirketi kural olarak temsil yetkisi yönetim kuruluna aittir.

Yönetim yetkisinde olduğu şekilde temsil yetkisinin de yönetim kurulunun üyelerinin bir veya birkaçına yahut üçüncü kişilere kısmen veya tamamen devri mümkündür. Ancak temsil yetkisinin üçüncü kişilere devri söz konusu ise TTK370/2 hükmü uyarınca en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olması zorunludur.

Yönetim yetkisinin iç ilişkide geçerli olması sebebiyle paylaştırılması mümkünken temsil yetkisinin üçüncü kişilerle olan ilişkileri ilgilendirmesi ve üçüncü kişilerin korunması gereği nedeniyle kural olarak bölünebilmesi mümkün değildir. Ancak yine de temsil yetkisinin merkez ya da şubelerden birine hasredilebilmesi istisnai olark düzenlenen bir kuraldır. Temsil yetkisinin yer itibarıyla yapılan sınırlamanın üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi ancak ticaret siciline yapılan tescil ve ilan ile mümkündür.

 

IV. Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulunun Çalışması

Anonim Şirketlerde Yönetim kurulu, “kurul” halinde çalışan bir organdır. Kurul halinde çalışmanın anlamı, çağrı ile bir gündem dahilinde toplantı ve karar yeter sayılarına uyularak toplanmak, konuları ve önerileri müzakere ederek karar almak, kararları yazılı hale getirmek, imzalamak ve karar defterine geçirmek anlamına gelir.

 

A. Görev Dağılımı

Yönetim kurulu her yıl üyeleri arasından bir başkan ve başkanın bulunmadığı hallerde ona vekalet edecek olan en az bir başkan vekili seçecektir.

Görev dağılımı sadece başkan ve vekillerinin seçimi anlamına gelemkete olup, yönetim devrindeki gibi bir iç yönerge hazırlama zorunluluğu bulunmamaktadır.

 

B. Toplantıya Davet Yetkisi ve Usulü

Yönetim kurulu toplantıları yönetim kurulu başkanının daveti ile yapılır. Başkanın olmadığı hallerde ise yönetim kurulunun toplanması için davet yapar. TTK m. 392/7 uyarınca yönetim kurulu üyelerinin ise kural olarak diğer toplantıya çağrı yapma yetkileri yoktur. Ancak üyeler başkan veya başkan vekiline toplantıya davet talebinde bulunabilirler. Bu talep yazılı olarak yapılmak zorundadır.

Yönetim kurulunun toplantıya davet edilmesinde TTK’da özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Tüm yönetim kurulu üyelerinin toplantıya katılmalarına imkan tanınması durumunda davetin yapıldığı kabul edilecektir.

 

C. Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Toplantısı ile Toplantı ve Karar Yeter Sayıları

Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu toplantılarında gündeme bağlılık ilkesi söz konusu değildir. Yönetim kurulu toplantılarından gündemde olmayan bir konu hakkında da karar alınması ya da gündeme sonradan madde eklenmesi mümkündür.

Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu TTK m. 390/1 uyarınca; esas sözleşmede daha ağır bir yeter sayı öngörülmediği takdirde üye tam sayısının çoğunluğuyla toplanacaktır. Karar yeter sayısı ise toplantıya katılan üyelerin çoğunluğudur.

Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu toplantılarında her üyenin yalnızca bir oyu varıdr. TTK m. 390/3 herhangi bir üyenin veya başkanın birden çok oyu olacağı ya da oyunun eşitlik halinde üstün sayılacağına dair esas sözleşme hükmünün geçersiz olacağını hükme bağlamıştır. Yönetim kurulu üyelerinin temsilen oy kullanmaları veya toplantıya vekil yollamaları mümkün değildir. Yani yönetim kurulu üyeleri TTK m . 390/2 uyarınca toplantılara bizzat katılmak zorundadır.

TTK mç 390/4 yönetim kurulu toplantısı yapılmaksızın karar alınabilmesine imkan tanımaktadır. Bu istisnai kurala dayanılarak karar alınması için yapılan öneriye üye tam sayısının en az çoğunluğunun yazılı şekilde katılması ve bu önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılması şarttır. Son olarak da onay imzalarının tümünün karar defterine yapıştırılması gerekmektedir.

 

D. Toplantıya Katılma Yasağı

TTK m. 393’e göre yönetim kurulu üyesi, kendisinin şirket dışı kişisel menfaatiyle veya alt ve üst soyundan birinin ya da eşinin yahut üçüncü derece dahil üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımlarından birinin, kişisel ve şirket dışı menfaatiyle şirketin menfaatinin çatışıtğı konulara ilişkin müzakerelere katılamayacaktır.

Yasağa aykırı hareket eden üyeler ile menfaat çatışması nesnel olarak varken ve biliniyorken ilgilili üyenin toplantıya katılmasına itiraz etmeyen üyeler ve söz konusu üyenin toplantıya katılması yönünde karar alan yönetim kurulu üyeleri, bu sebeple şirketin uğradığı zararın tazmininden sorumludur.

 

V. Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Kararlarının Hükümsüzlüğü

A. Yokluk

Sözleşmenin kurucu unsurlarını teşkil eden karşılıklı ve birbirne uygun irade beyanlarının bulunmaması hali yokluktur.

TTK’da yönetim kurulu kararlarının yokluğuna ilişkin hüküm bulunmamakla birlikte yönetim kurulu kararlarının kurucu unsurlarından birinin dahi bulunmaması yahut yönetim kurulunun görev ve sorumluluğu altında olmayan bir konuda karar alınması yokluk yaptırımıyla karşılaşacaktır. Örneğin; toplantı yeter sayısı sağlanmadan alınan kararlar ya da üyelerin imzalarının yönetim kurulu toplantı tutanağında bulunmaması yokluk hallerine örnek teşkil eder.

 

B. Kesin Hükümsüzlük

TTK m. 391’de örnekseme yoluyla yönetim kurulu kararlarının batıl olduğu haler sayılmıştır :

  • Eşit işlem ilkesine aykırı olan kararlar.
  • Şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen kararlar.
  • Pay sahiplerinin, özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlayan veya güçleştiren kararlar.
  • Diğer organların devredilmez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin kararlar
  • Kesin hükümsüz yönetim kurulu kararları baştan itibaren hüküm doğurmazalar ve bu kararlara daha sonra geçerlilik kazandırılması mümkün değildir.

 

C. İptal

TTK m. 391’e göre yönetim kurulu kararlarının iptal edilmesi mümkün değildir. Ancak TTK’da yönetim kurulu kararlarının iptal edilebilmesine olanak tanıyan iki istisna mevcuttur. Bunlardan birincisi TTK m. 192/2’de yer verilen birleşme, bölünme ve tür değiştirme hakkında alınan kararlar; ikincisi ise TTK m.460/5’e göre yönetim kurulunun esas sözleşmeyle yetkilendirildiği takdirde imtiyazlı veya itibari değerinin üzerinde pay çıkarılmasının pay sahiplerinin yeni pay alma hakkını sınırlandırdığı durumlardır.

 

VI. Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyelerinin Hakları ve Yükümlülükleri

A. Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyelerinin Hakları

1. İdari Nitelikteki Haklar

Anonim Şirketlerde Yönetim kurulu üyelerinin idari nitelikteki hakları, haiz oldukları yönetim ve temsil yetkisinden gelmektedir. Yönetim kurulu üyelerinin; yönetim kurulu toplantılarına katılma, toplantı için çağrı yapılmasını istedikleri takdirde başkandan yazılı talepte bulunma, şirketin iş ve işleyişi hakkında bilgi alma hakları ve genel kurul kararlarının iptali için dava açabilme hakkı idari nitelikteki haklarıdır.

 

2. Mali Nitelikteki Haklar

Yönetim kurulu üyelerinin mali hakları TTK m. 394’te düzenlenmiştir. Buna göre ; yönetim kuru üyelerine esas sözleşmeye ya da genel kurul kararıyla belirlenmek şartıyla, ücret, huzur hakkı, prim, ikramiye gibi adlar altında şirketin ödeme yapması mümkündür.

Yönetim kurulu toplantılarına katılan her üyeye esas sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça katıldığı her toplantı başına esas sözleşme ya da genel kurul kararıyla kararlaştırılan bir huzur hakkı ödenecektir. Huzur hakkıyla birlikte her üyeye belirli dönemlerde ücret ödenmesi de esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla kararlaştırılabilir. Şirkete bir menfaat sağlama şartı olmaksızın üyelere prim ve ikramiye ödenmesinde bulunmak da mümkündür.

 

B. Yönetim Kurulu Üyelerinin Yükümlülükleri

1. Yönetim ve Gözetim Yükümlülüğü

Anonim Şirketlerde Yönetim kurulu üyeleri şirketininin yönetim ve gözetim yükümlülüğü idari bir hak olduğu gibi aynı zamanda bir yükümlülüktür. Şirketin üst yönetim ve gözetim yükümlülüğü TTK m. 375’te belirtilen devredilemez görev ve yetkilerden biri olarak sayılmıştır.

 

2. Özen Borcu

Şirketi yöneten üyelerin görevlerini yerine getirirken özen göstermeleri gerekmektedir. TTK m. 369 özen borcunun derecesini “tedbirli yönetici”den beklenen özen olarak hükme bağlamıştır.

 

3. Sadakat Borcu

Anonim şirketlerde Yönetim kurulu üyeleri ile şirket arasında sözleşmesel bir ilişki söz konusudur. Bu nedenle şirketi yönetecek ve temsil edecek olan yönetim kurulu üyelerinin şirketin onlara duyduğu güveni korumaları gerekmektedir. Bu güven de sadakat borcuna özen gösterilerek korunabilecektir.

Şirketin ticari sırlarının dışarıya aktarılmaması, kişisel çıkarların şirket çıkarları önüne geçmemesi gibi durumlar sadakat borcun başlıca örnekler olarak gösterilebilir.

 

4. Şirketle İşlem Yapma ve Şirkete Borçlanma Yasağı

TTK m. 395 yönetim kurulu üyelerinin genel kuruldan izin almadan şirketle kendisi veya başkası adına herhangi bir işlem yapılmasını yasaklamıştır. Pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri ile yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmayan TTK m.393’te belirtilen kişiler de şirkete nakit olarak borçlanamazlar. Şirketin bu kişiler için kefalet, garanti, teminat vermesi de yasaklanmıştır.

 

5. Rekabet Yasağı

Rekabet yasağı, yönetim kurulu üyelerinin şirketin konusuna giren ticari işlemleri kendisi veya başkasının hesabına yapamaması olarak tanımlanabilir. Rekabet yasağı TTK m. 396’da düzenlenmiştir. Buna göre yönetim kurulu üyeleri şirket ile aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak sıfatıyla da giremeyecektir.

Rekabet yasağına aykırı davranan yönetim kurulu üyesinden TTK. M.396 şirket tazminat talep edebilir, yapılan işlemin şirket adına yapılmış sayılmasını isteyebilir veya ortada üçüncü kişi hesabına yapılan bir sözleşme varsa bunun şirkete aidiyetini dava edebilir.

 


 

Şirketler Hukuku alanında hukuki desteğe mi ihtiyacınız var? BAL Avukatlık Bürosu ile iletişime geçin.

 

İletişim

Bizi Arayın : +90 212 909 86 34

Mail Gönderin : info@ballawoffice.com

whatsApp →