
I. Eşlerin Kötü Söz ve Söylemleri Nedir?
Evlilik birliği içerisinde eşler birbirlerine sevgi ve saygı duymakla yükümlüdür. Eşlerden birinin diğerine hakaret etmesi, aşağılaması, psikolojik şiddet uygulaması, beddua etmesi veya tehdit etmesi eşlerin kötü söz ve söylemleri olarak kabul edilecektir.
Türk Medeni Kanunu’nda evlilik birliğinin temelinden sarsılması (şiddetli geçimsizlik) evliliğin çekilmez hale gelmesi boşanma sebebi olarak ifade edilmiştir. Mahkemeler ve Yargıtay kararlarına göre; eşlerin kötü söz ve söylemleri evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına dair kusurlu davranış ve boşanma sebebi olarak kabul edilmektedir.
Boşanma sebebi olarak kötü söz ve söylemin kesinlikle hakaret olması gerekmez. Küçümseyici söylemler ve eşe başkalarının yanında bağırmak şeklindeki eylemler de boşanma sebebi olarak kabul edilmektedir.
Diğer eşe yöneltilmemiş olsa dahi; diğer eşin ailesine, kardeşine, çocuğuna, anne ve babasına, akrabasına yapılan kötü söz ve söylemler boşanma sebebi sayılmaktadır.
Eşlerin kötü söz ve söylemleri niteliğine göre ayrıca Türk Ceza Kanunu kapsamında suç da teşkil edebilir. Örneğin “Gerizekalı, salak, manyak, hayvan” şeklindeki söz ve söylemler Türk Ceza Kanunu kapsamında hakaret suçunu oluşturur. Buna karşın “Terbiyesiz, allah cezanı versin” gibi söz ve söylemler suç olmamakla birlikte boşanma sebebi olarak kabul edilecektir.
II. Boşanma Sebebi Olarak Kabul Edilen Eşlerin Kötü Söz ve Söylemleri
- “Terbiyesiz, salak, hayvan” diyerek hakaret etmek
- Eşlerden birinin facebook isimli sosyal paylaşım sitesi üzerinden eşine yönelik ağır hakaretler içeren paylaşımlarda bulunması
- “Gerizekalı, salak, manyak” diyerek hakaret etmek
- Eşlerden birinin diğerini başkalarının yanında azarlaması ve ona bağırması
- Eşi ve ailesine yönelik “şerefsizler” diyerek küfür etmek
- Eşine “sen adam olamazsın, it köpek” şeklinde hakaret etmek
- Eşine “pislik, boşanmayacağım, süründüreceğim” hakaret ve tehditte bulunmak
- Eşlerden birinin diğerini başkalarının yanında küçümsemesi
- Eşini istemediği ve evliliği ailesinin baskısıyla yaptığını söylemek
- Erkek eşin “evin reisi benim, ben ne dersem o olur” şeklinde beyanda bulunması
- Eşi için “onu beğenmediğini” söylemek
- Eşinin hasta olması “yarım adam, hasta” şeklinde sözler söylemek
- Eşini aşağılayıcı sözler söylemek
- Kadın eşin erkek eşe “sen erkek misin, şerefsiz” şeklinde sözler söylemesi
- Eşine; “Allah cezanı versin, senden kurtulamayacak mıyım, sen nasıl bir insansın, beceriksiz, defol git, zürriyetin de senin gibi olacak” şeklinde hakaret etmek
- Eşine “boynuzlarından kapılara sığabiliyor musun?” şeklinde sözler sarf etmek
- Eşine; “dümbük, pezevenk…” gibi sözlerle hakaretler etmek
- Eşlerden birinin; “başkalarıyla birlikte olduğunu” söyleyerek eşini ahlaksızlıkla suçlaması
- Eşlerden birinin; “eşinden soğuduğunu, onu istemediğini, boşanırım annemin evine giderim sonra da evlenirim , çocuk senden değil, çocuk şu anda babasının yanında, babası sen değilsin” şeklinde beyanlarda bulunması
- Eşlerden birinin; “hiç sevmedim, kullandım” demesi
- Eşlerden birinin eşinden iğrendiğini söylemesi
- “Sen anlamazsın, sen giyinmesini ne anlarsın” şeklinde sözlerle eşini aşağılamak
- “Evlendiğine pişman olduğunu” söylemesi, eşine “salak, manyak, ailene söz geçiremiyorsun” şeklinde hakaretler etmesi
- İnternet üzerinden mesaj yoluyla beddua etmek
- Sürekli olarak eşini bakire olmamakla suçlamak
- Eşlerden birinin diğerine sürekli olarak kendisinden boşanacağını, istemediğini, nefret ettiğini, rezil edeceğini söylemesi ve boşanmak için delil yaratma çabası içerisinde bulunması
- Eşine veya ailesine “Sen yobazsın” demek suretiyle hakaret etmesi
- Eşini; “cahilsin, okuman yazman yok, köylüsün” gibi söylemlerle aşağılaması
- Kadın eşin herkesin içinde “doğurgan olduğunu, çocuk doğurmak istediğini, yoksa kendi başının çaresine bakacağını, boşanacağını” söylemesi
Yargıtay kararlarında emsal olarak kabul edilen boşanma sebebi ve kötü söz ve söylemlerdir.
Kötü söz ve söylemlerin boşanma sebebi olarak kabul edilmesi şüphesiz ise de boşanma davasından önce söz konusu eylemlerden sonra karşı tarafın affedilip affedilmediği de netleştirilmelidir. “Affeden tarafın dava hakkı yoktur.” kuralı nedeniyle kötü söz ve eylemlerden sonra evlilik birliğinin devam ettiğini gösteren deliller nedeniyle boşanma davasının reddine karar verilebilir.
Kötü söz ve söylemler, kusurlu davranış olduğu gibi evlilik birliğinin sarsılmasına neden olmak ve kişilik hakkına saldırı olduğundan dolayı ayrıca maddi ve manevi tazminat sebebidir.
Boşanma davaları ile ilgili detaylı bilgi için “Boşanma Davası Nasıl Açılır?” ve “Boşanmada Mal Paylaşımı” “Boşanma Sebepleri: Güven Sarsıcı Davranış” yazımızı okuyabilirsiniz.
Boşanma davası hakkında bilgiye mi ihtiyacınız var?
Bizi Arayın : +90 212 909 86 34
Mail Gönderin : info@ballawyer.com