Boşanma Davası Nasıl Açılır?

bosanma davasi nasil acilir

1. Boşanma Davası Nedir?

Boşanma, eşlerin evliliklerini karşılıklı veya tek taraflı çıkan sorunlar neticesi sonlandırmalarıdır. Boşanma davası, evlilik birliği devam eden bir çiftteki eşlerden birinin veya her ikisinin talebi üzerine Aile Mahkemelerine boşanma dilekçesi ile başvurup evliliği sona erdirmek adına açtıkları davadır. Boşanma davası açabilmek için Türk Medeni Kanunu’nda 161 ile 166’ncı maddeler aralığında düzenlenen boşanma sebeplerinden en az birinin varlığının bulunması gerekir.

2. Boşanma Sebepleri Nelerdir?

Boşanma sebepleri, özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebepleri olarak ikiye ayrılır. Medeni Kanun’un 161 ile 165’inci maddeleri aralığında düzenlenen; zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı özel boşanma sebeplerini oluşturur ve kanunda sınırlı sayıda düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 166’ncı maddesinde genel boşanma sebepleri yer alır. Bunlar; evlilik birliğinin sarsılması, eşlerin anlaşması ve fiili ayrılıktır.

Özel Boşanma Sebepleri

Zina Nedeniyle Boşanma

Eşlerden biri evlilik birliği içerisinde zina ederse diğer eş bu sebebe dayanarak boşanma davası açabilir. Zinanın boşanma sebebi olarak ileri sürülebilmesi için eşlerden herhangi birinin bir defa evlilik zinada bulunması yeterlidir. Eşin, zina durumunu öğrendikten 6 ay içinde boşanma davası açması gerekmektedir. Zina fiilinin işlendiğine ilişkin güçlü göstergelerin olması ve hâkimin buna kanaat getirmesi yeterlidir.

Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış

Eşlerden her birinin diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açılabilir. Hayata kast mutlak boşanma sebebi olduğundan eş için evlilik birliğini çekilmez hale getirmiş olup olmadığına bakılmaz. Pek fena muamele ise, diğer eşin kişilik haklarına, vücut bütünlüğüne, sağlığına ve manevi varlığına yönelik gerçekleştirilen her türlü davranıştır. Pek kötü veya onur kırıcı davranışta ise evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesi aranır.

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme

Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir. Her türlü suçtan dolayı boşanma davası açılamaz. Eşin küçük düşürücü, utanç verici, yüz kızartıcı toplum nazarında ayıplanan bir suç işlemesi gerekir.

Terk

Türk Medeni Kanunu’nun 164’üncü maddesinde; “Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.” şeklinde terk düzenlenmiştir. Eşlerden birinin ortak hayata devam etmemek üzere ortak konuttan ayrılması ve diğer eşi bırakıp gitmesi de özel boşanma sebebidir. Ancak bu özel boşanma sebebinin varlığı için bir kısım şartların varlığı aranır.

Akıl Hastalığı

Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse özel boşanma sebebidir. Fakat bu durumda hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla ispat edilmelidir.

Genel Boşanma Sebepleri

Evlilik Birliğinin Sarsılması

Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Fakat davayı açacak kişinin kusuru daha ağır olmamalıdır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmanın gerçekleşmesi için evliliğin aynı zamanda eşler yönünden çekilmez bir hal almış ve artık evliliğin sürdürülmesi imkansız durumda olmalıdır.

Anlaşmalı Boşanma

Anlaşmalı boşanma, Türk Medeni Kanunu’nun 166’ncı maddesinin ikinci fıkrasında; “Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Anlaşmalı boşanmaya yazımızın devamında tekrar değinilecektir.

Fiili Ayrılık

Fiili ayrılık; boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi durumunda söz konusu olabilir. Davanın reddinin kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.

3. Boşanma Davası Nasıl Açılır ?

Boşanma sebebine göre boşanma davası açma süreçleri farklılık gösterir. Boşanma davaları, anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası olmak üzere iki farklı şekilde açılabilir. Boşanma davalarına bakmakla görevli mahkemeler Aile Mahkemeleridir. Boşanma davası, Aile Mahkemesi’ne boşanma dava dilekçesi verilerek açılır. ( Aile Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise görevli mahkemeler Asliye Hukuk Mahkemeleridir.)

Çekişmeli boşanma davasında yetkili mahkeme Türk Medeni Kanunu’nun 168’inci maddesinde; “Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.” şeklinde düzenlenmiştir.

Yetkili mahkemeler;

  • Davalı tarafın yerleşim yeri aile mahkemesi,
  • Davacı tarafın yerleşim yeri aile mahkemesi,
  • Boşanmak isteyen eşlerin son 6 aydan beri ikamet ettikleri yerdeki aile mahkemesidir.

4. Boşanma Davası Harç ve Masrafları *2022

Boşanma davası açılırken ödenmesi gereken harç ve masraflar vardır. Ödenmesi gereken harçlar; başvuru harcı, vekalet harcı, peşin harçtır. Masraf olarak da gider avansı ödenmesi gerekmektedir. Ayrıca vekalet pulu ücreti ödenmesi gerekir.

2022 yılı için harç bedelleri ve masraflar;

  • Başvurma Harcı: 80,70 TL
  • Vekalet Harcı: 23,00 TL
  • Peşin Harç: 80,70 TL
  • Vekalet Pulu: 18,15 TL
  • Gider Avansı: 550,00 TL’dir.
  • Anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davası açılırken toplam 752 Türk Lirası harç ve masraf yatırılması gerekmektedir. Bu masraf ve harçlar avukatlık vekalet ücretine dahil değildir.

Yukarıda belirtilen harç ve masraflar dışında; tanıklar, gerekirse keşif ve bilirkişi masrafları da söz konusu olacaktır. Avukatınızın sizden talep edeceği ücret de Türkiye Barolar Birliği’nin açıklamış olduğu 2022 yılı için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin altında olamaz.

5. Anlaşmalı Boşanma Nedir?

Anlaşmalı boşanma, tarafların boşanma ve boşanmanın mali sonuçları, çocukların durumları hakkında anlaşarak evliliklerini sonlandırmalarıdır. Evlilik birliğinin en az 1 yıl sürmüş olması şartıyla eşlerin boşanma şartlarında anlaşarak birlikte başvurması yahut davayı açan eşin davasının diğer eşçe kabul edilmesidir. Bu boşanma türü, Türk Medeni Kanunu’nun 166’ncı maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir. Anlaşmalı boşanma, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına karine oluşturur.

Anlaşmalı boşanma davası açmak için bazı şartlar öngörülmüştür. Anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için gereken şartlar şunlardır:

  • Evlilik birliği en az 1 yıl sürmüş olmalıdır. Bu süre, taraflar arasında resmi nikahı kıyılmasından itibaren en az 1 yılı ifade eder.
  • Eşler mahkemeye beraber başvurmalı ya da bir eşin açtığı boşanma davasını diğer eş kabul etmelidir. Eşler ortak hazırladıkları bir boşanma davası dilekçesiyle beraber başvurularını yapabilirler. Aynı zamanda bir tarafın usulüne göre başlattığı boşanma sürecini diğer tarafın kabul etmesiyle de anlaşmalı boşanma gerçekleşebilir. Bir boşanma davası çekişmeli bir şekilde açılmış olup devam etmekteyken tarafların anlaşmalı boşanma protokolünü mahkemeye sunmaları halinde de anlaşmalı boşanma gerçekleşebilir.
  • Eşler boşanma iradelerini hakim huzurunda açıklamalıdır. Boşanma, kişiye sıkı surette bağlı bir hak olduğundan tarafların vekili tarafından yapılan irade açıklamaları dikkate alınmaz.
  • Hakim, çocukların durumunu ve boşanmanın mali sonuçlarını içeren düzenlemeyi yerinde bulmalıdır. Tarafların, hakime sunmuş oldukları anlaşma şartlarındaki maddi-manevi tazminat, nafaka, çocukların velayeti, çocuklar ile kişisel münasebet gibi meselelerin hakim tarafından uygun bulunması gerekir. Eğer hakim bu düzenlemelerde gerek görürse birtakım değişikliklere gidebilir. Hakimin yapmış olduğu bu değişiklikler taraflarca kabul edilmesi durumunda anlaşmalı boşanma gerçekleşebilir. Aksi halde anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına döner.

Anlaşmalı Boşanma Ne Kadar Sürer?

Tek celsede sonuçlanan anlaşmalı boşanma davalarının Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen süresi anlaşmalı boşanma dilekçesinin verilmesinden itibaren 40 gündür. Fakat mahkemenin yoğunluğuna göre bu sürenin uzama ve kısalma ihtimali söz konusudur. Kesin bir süre vermek bu sebeple mümkün değildir.

Anlaşmalı boşanma sürecinde aşamalar;

  • Anlaşmalı boşanma davasının açılması
  • Duruşma gününün verilmesi
  • Duruşma yapılması
  • Karar verilmesi
  • Gerekçeli kararın yazılması
  • Kararın taraflara tebliğ edilmesi (Tebliğ için talep gerekir.)
  • İstinafa başvurma süresinin dolması (Taraflar istinaf hakkında feragat ederse süre kısalır.)
  • Kararın kesinleşmesi
  • Boşanmanın nüfus kayıtlarına işlemesi

Anlaşmalı boşanma davası açılırken anlaşmalı boşanma dilekçesi ve anlaşmalı boşanma protokolü hazır olmalıdır. Bu protokol, tarafların her konuda anlaştıklarını tescilleyen belgedir. Mahkeme bu protokolü inceler ve şartları sağlandığında tek celsede boşanmaya karar verir. Anlaşmalı boşanma protokolünün hazırlanmasında alanında uzman bir avukattan yardım almanızı tavsiye ederiz.

7. Çekişmeli Boşanma Nedir?

Çekişmeli boşanma davası, Türk Medeni Kanunu’nun 166’ncı maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen anlaşmalı boşanma dışındaki her türlü boşanma nedenine dayandırılan boşanma davalarıdır. Çekişmeli boşanma davası açmak için anlaşmalı boşanmada arananın aksine 1 yıl evli olma şartı aranmaz. Taraflar evlilik süresinin herhangi bir zaman diliminde dava açabilir. Çekişmeli boşanmada eşler, boşanma davası sonucunda meydana gelen; nafaka, tazminat, velayet gibi konularda herhangi bir mutabakata varamamaktadır. Bunun sonucunda ise boşanma süreci uzamaktadır. Çekişmeli boşanma davasını oluşturan sebepler; tarafların boşanmak istememesi, çocuk varsa velayetinin kimde kalacağının sorun olması ya da nafaka miktarında bir sorunun ortaya çıkması olabilir.

Çekişmeli Boşanma Davasında Yargılama Usulü

Çekişmeli boşanma davası süreci, dava dilekçesinin Aile Mahkemesine verilmesiyle başlar. Yazılı yargılama usulüne tabidir. Ardından davalı tarafa dilekçe tebliğ edilir. Davalı taraf, dava dilekçesinin tebliğinden itibaren kendisine verilen 2 hafta süre içerisinde cevap dilekçesi verme hakkına sahiptir. Dava ve cevap dilekçesinde dayanılan deliller ayrı ayrı gösterilmelidir. Davacı, davalının verdiği cevap dilekçesinin kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 2 hafta içinde cevaba cevap dilekçesi verebilir. Davalı da davacının verdiği cevap dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ikinci cevap dilekçesi verebilir.

Dilekçeler teatisi bittikten sonra ise her iki taraf duruşmaya çağrılır. Bu duruşma “ön inceleme duruşması”olarak bilinir.

Ön inceleme duruşmasından sonraki duruşmalar tanıkların dinlendiği, delillerin getirtilerek tartışıldığı tahkikat aşamasıdır. Bu aşama uzun sürebilmektedir.

Tüm incelemelerin ardından taraflarının son sözlerinin alındığı sözlü yargılama duruşması gerçekleştirilir. Boşanma davasının son duruşması olan bu aşamaya kadar tüm deliller incelenmiş ve tanıklar dinlenmiştir. Taraflara hüküm okunur. Ortalama bir aylık süre içerisinde gerekçeli karar yazılı olarak taraflara tebliğ olur.

Kararın bildirilmesinin ardından taraflar istinafa başvurabilir. Çekişmeli boşanma davasının aşamaları genel hatları ile bu şekildedir. Fakat davanın seyrini ve aşamalarını tamamen tarafların içerisinde bulundukları durum belirleyecektir.

Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer sorusunun cevabı ise kesinlik bir süresi olmamakla birlikte ortalama davanın ilk derece mahkemesinde sonuçlanması yaklaşık olarak 1- 1,5 yıl kadar; istinafa taşınmış bir çekişmeli boşanma davası ise 2-3 yıl kadar sürebilir.

Çekişmeli Boşanma Davasında Nafaka ve Tazminat Ne Kadar Olur?

Boşanmada Tazminat

Hukuk sistemimizde eşler arasındaki evlilik birliği çeşitli sebeplerle sona erdirilebilmektedir. Anlaşmalı boşanmada kusur tespiti yapılmazken çekişmeli boşanmada bir kusur tespiti yapılır ve taraflardan birine veya her ikisine de evliliği sona erdiren sebeplerle ilgili olarak kusur atfedilir. Boşanmada kusursuz ya da daha az kusurlu olan tarafın maddi ve manevi olarak uğramış olduğu zararın karşı taraf tarafından karşılanmasına hükmedilmektedir.

Türk Medeni Kanunu’nun 174’üncü maddesinde; “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Evlilik birliği boşanma ile sonuçlandığında kusursuz ya da daha az kusurlu olan tarafın mevcut olan veya beklenecek olan maddi menfaatlerinin zarara uğraması söz konusu olur. Boşanma sonucu oluşan bu maddi zararın telafi edilmesi için ise maddi tazminatgündeme gelir. Maddi tazminatın yanı sıra kusursuz veya daha az kusurlu eş; boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğramışsa kusurlu olan diğer taraftan uygun bir miktar manevi tazminattalebinde de bulunabilir.

Maddi tazminat talep edebilmek için 2 şartın varlığı aranmaktadır: Mevcut veya beklenen menfaatlerin boşanma yüzünden zedelenmiş olmalıdır ve bu durumda karşı taraf kusurlu olmalıdır.

Hakim, hükmedeceği maddi tazminat miktarını belirlerken mevcut ya da beklenen menfaatleri, tarafların yaşlarını, evlilik sürelerini, sosyal ve ekonomik durumlarını, sosyal güvenliklerinin olup olmadığını, yeniden iş bulma ya da yeniden evlenebilme ihtimallerini dikkate alarak bir hesaplama yapar. Tarafın ve fiilinin kusur derecesi, hakkaniyet ilkesi de hakimin göz önünde bulundurduğu diğer etkenlerdir. Bu sebeple somut olaya göre takdir edilecek tazminat miktarı değişmektedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/303 Karar Sayılı kararında;…Hakim, tazminat miktarını takdir ederken, kusurun ağırlığını, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, evlenme şanslarını, ortalama yaşam sürelerini, yaşam seviyelerini ve geçim koşullarını göz önünde tutarak, makul ve herkesçe kabul edilebilir bir miktar belirlemelidir. Kanun, mevcut veya beklenen menfaatin neler olduğunu göstermemiştir. Mevcut menfaatin belirlenmesinde ölçü, genel olarak evlilik birliğinin eşlere sağladığı yararlardır. Beklenen menfaatler de, evliğin devamı halinde eşlerden birinin diğerine gelecekte sağlaması muhtemel olan çıkarlardır. Manevi tazminat, bozulan manevi dengenin yerine gelmesi için kabul edilmiş bir tatmin ( veya telafi ) şekli olup, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi halinde manevi tazminata hükmedilir. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde ise, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği ve tarafların ekonomik -sosyal durumu dikkate alınmalıdır.” hükmüne yer verilmiştir.

Boşanmada Nafaka

Çekişmeli boşanma davası neticelendiğinde alınabilecek üç çeşit nafaka mevcuttur. Bunlar; tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasıdır.

Tedbir nafakası;boşanma davasının sürdüğü aşamada maddi açıdan dara düşmüş olan tarafın talep ettiği nafaka çeşididir. Tarafların iş hayatı, aldıkları ücret, sahip oldukları malvarlıkları, çocukların yaşı ve eğitim durumları, ortak konutun kirada olup olmaması, ortak konutu boşanma davası süresince kimin kullanacağı, yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım gibi ihtiyaçları nafaka borçlusunun mali gücü oranında hakim belli miktarda nafakaya hükmeder.

Yoksulluk nafakası;boşanma davasının sonuçlanmasının ardından talep edilebilen nafaka türüdür ve bu nafakayı talep edecek olan tarafın kusurunun diğer taraftan daha ağır olmaması gerekir. Türk Medeni Kanunu’nun 175’inci maddesinde; “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” şeklinde düzenlenmiştir.

İştirak nafakası;sadece müşterek çocuğun olduğu boşanma davalarında çocuğun eğitim, bakım gibi giderlerinin karşılanabilmesi adına istenebilecek bir nafaka türüdür. Çocuk için ödenecek nafaka miktarı Türk Medeni Kanunu’nun 330’uncu maddesinde; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle hakim tarafından Medeni Kanunu’nun 4’üncü maddesindeki hususlar da dikkate alınarak takdir edilir.

Boşanmada Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

Boşanmada çocuk kime verilir sorusu müvekkiler tarafından sık sık sorulmaktadır. Hakimler bu konudaki takdir yetkilerini kullanırken birtakım faktörleri göz önünde bulundurur. Bu faktörler; çocuğun üstün yararı, çocuğun yaşına göre velayet hakkı, çocuğun cinsiyeti, eğitimi, kardeşleri, yaşam alanıdır.

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nin ilgili maddeleri gereğince ve iç hukukumuzda da kabul edildiği gibi yeterli idrak kapasitesine sahip çocuklara davayla ilgili görüşleri de sorulup dinlenir.

0 ila 3 yaşları arasındaki çocukların anne bakım ve de şefkatine mutlak olarak muhtaç oldukları kabul görmektedir. Bu durumdan dolayı 3 yaşına kadarki çocukların velayetine karar verilirken annenin işinin, evinin, kazandığı miktarın ve de yaşam tarzının herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Yargıtay tarafından istikrarlı olarak verilen bu kararlarda bu yaşlardaki çocukların velayeti kesin olarak anneye bırakılması hükme bağlanmaktadır.
3 ila 7 yaşları arasındaki çocukların annenin bakım ve de şefkatine daha az muhtaç olduğu görülmektedir. Lâkin bu dönemleri yaşayan bir çocuğun da anneden alınarak babaya velayetinin verilmesi istisna teşkil etmektedir. Örnek vermek gerekirse annenin çocuğun sağlığına zarar vermesi, çocuğa bakmaktan aciz olması, annenin sağlığının kötü durumda olması gibi sebepler durumunda çocuğun velayeti anneden alınarak babaya verilebilir.
12 yaş ve de üzeri çocukların belirli bir olgunluğa eriştiği ve kendilerini istediklerin biçimde ifade edebilecekleri düşünceleri düşünülmektedir. Bu genel kanı karşısında hakimler de çocukların kendilerini rahatlıkla ifade edebileceklerini yanında kalmak istedikleri ebeveynlerini seçebileceklerini düşündüklerinden çocukları dinleyerek velayeti tayin edebilmektedir.

Boşanmadan Önce Evden Ayrılmak Suç Mu?

Boşanma sürecinde olan eşlerden birinin evden ayrılması diğer eşin kusurlu hareketlerinden kaynaklanıyorsa boşanmadan önce evden ayrılmak kusurlu davranış sayılmaz; evden ayrılan eşe kusur atfedilmez. Evden ayrılan eşin can güvenliğinin olmadığı ya da diğer eşin hukuksuz bağımlılıklarının olduğu, evden ayrılan eşin aldatılıyor olması ve ahlaka aykırı hareketlere uğradığı durumlarda bütün bunlara maruz kalan eşin evi terk etmesinde herhangi bir sakınca yoktur ve boşanma sürecini olumsuz etkilemez. Kendi can güvenliğini ve onurunu koruyabilmek adına eş evden ayrılabilir.

Hangi Hallerde Boşanma Olmaz?

  • Eğer taraflardan ikisi de boşanmadan vazgeçerse, (Feragat)
  • Davacı olan kişi bir neden belirtmeden duruşmaya katılmaz ise, (Karşı tarafın davaya devam etmek istememesi halinde dosya düşürülür.)
  • Anlaşmalı boşanma davasında tarafların anlaşma şartlarından vazgeçmesi, (Dava çekişmeli boşanma davasına dönüşür.)
  • Anlaşmalı boşanma davasında karardan sonra taraflardan bir veya ikisinin istinafa müracaat etmesi halinde, (Dava çekişmeli boşanma davasına dönüşür.)
  • Belirlenmiş olan dilekçeler ile oluşturulmuş davada taraflardan birinin sunduğu şartlardan vazgeçmesi,
  • Tarafların ileri sürdüğü iddia veya vakıaların ispatlanamaması veya iddia veya vakıaların evlilik birliğini temelinden sarsması oluşturmaması veya iddia veya vakıaların affedilmiş olması

Eşlerden Biri Boşanmak İstemezse Ne Olur?

Anlaşmalı boşanma protokolü imzalanmış olmasına rağmen eşlerden biri anlaşma şartlarını mahkeme huzurunda kabul etmez ya da gerekçeli kararı istinafa taşırsa; boşanma kararı kesinleşmez ve dava çekişmeli boşanma davasına dönüşür.

Çekişmeli boşanma davasında eşlerden biri boşanmak istemezse; boşanmak isteyen tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve evliliğin çekilmez hale geldiğini iddia ve ispat etmesi gerekecektir. Aksi takdirde boşanma davasının reddine karar verilecektir.

Mahkeme Nüfus Müdürlüğüne Boşanma Kararını Ne Zaman Bildirir?

Boşanma kararının gerekçeli olarak yazılması ve aile mahkemesi hakimi tarafından imzalanma süresi ortalama 15 gün sürmektedir. Davanın tarafları gerekçeli kararın her iki tarafa da tebliğini talep etmelidir. Gerekçeli karar eşlere tebliğ edilir. (Tebligatın mahkeme kaleminde elden yapılması mümkündür. Bu durumda süre kısalır.) Tebliğ yapıldıktan sonra eşlerin 2 hafta içerisinde karara karşı istinafa başvurma hakları vardır. (Taraflar istinafa başvurma hakkından feragat edebilirler. Bu durumda 2 haftalık sürenin dolması beklenmez.) Boşanma kararının kesinleşmesi sonrası Aile Mahkemesi tarafından Nüfus müdürlüğüne ilgili boşanma kararını gönderir. Mahkeme tarafından boşanma kararının gönderilmesinden sonra Nüfusa ortalama 1 hafta içerisinde işlenir.

Boşanma Davası Adli Tatilde Görülür Mü?

Adli tatil süresince herhangi bir dava açma yasağı yoktur. Bu nedenle boşanma davaları da adli tatilde açılabilir fakat boşanma davaları adli tatilde görülmezler. Bazı iş ve süreler adli tatile tabi olmayıp işlemeye devam eder. Cevap süreleri, istinaf süreleri, temyiz süreleri boşanma davalarında adli tatil süresince durmayan sürelerdir. Boşanma davasının duruşmasının görülebilmesi için adli tatilin sona ermesi beklenmelidir.

Anlaşmalı boşanma davalarının adli tatilde görülmesi mümkündür. Bunun için ivedi bir durum olması gerekir. Bu durumun varlığı halinde nöbetçi mahkeme aracılığıyla anlaşmalı boşanma davası görülebilir.


Boşanma davaları ile ilgili hukuki yardıma mı ihtiyacınız var? Tereddütlerinizi giderin.

Boşanma davası toplumun tümünü yakından veya uzaktan bir şekilde etkileyen davaların başında gelmektedir. Özellikle haber sitelerindeki “Yargıtay boşanma davası ile ilgili şu şekilde karar verdi, işte emsal karar..” gibi yönlendirmeler ve kulaktan dolma bilgiler ile insanların boşanma davaları hakkında bilgisi oldukça yanlış olabilmektedir.

Boşanma davası süreci çiftler için psikolojik açıdan hiç de kolay olmayan bir süreçtir. Bu süreçte ayrıca adliyenin ve hukuk sisteminin karmaşıklığı dahil olduğu zaman kişiler için oldukça yorucu bir dönem başlamaktadır. Tarafların bu süreçte yapacağı hukuki hatalar da süreci olumsuz etkilemektedir.

BAL Avukatlık Bürosu avukatları boşanma davaları; anlaşmalı boşanma davaları , çekişmeli boşanma davaları, mal ayrılığı davaları, nafaka ve velayet davaları, ziynet eşyası davaları gibi aile hukukundan doğan uyuşmazlıklarda hukuki hizmet sağlamaktadır.

İletişim

Bizi Arayın : +90 212 909 86 34

Mail Gönderin : info@ballawyer.com

whatsApp →